Oğuz UÇAR (SON NOKTA)

Oğuz UÇAR (SON NOKTA)

oguzucar1@gmail.com

BOŞ ÇUVAL DİK DURMUYOR

02 Mart 2020 - 08:14

BOŞ ÇUVAL DİK DURMUYOR



YAZMAYIM diyorum, ama dayanamıyorum...

Bu ülkede 18 yıldan bu yana ilginç olaylar yaşıyoruz.

Bizi idare edenlerin kameralar önüne geçerek“Aldatıldık” demelerinden artık bıktık.

Devlet idare etmek, şirket idare etmeye benzemez!



Biraz daha ciddiyet ve dikkat gerektirir.

Yönetmekte olduğunuz şirkette yanlış kararlar aldığınızda, aldatıldığınızda zarar sizin olur.

Ancak ülke yönetiminde yaptığınız yanlış, yönetilenlere kesilir.

Son yapılan Anayasa değişikliğinin ardından devreye sokulan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sayesinde her açıdan vahim noktaya geldik!



Dış Politikada çuvalladık, hala toparlayamadık...



Emperyalist güçler tarafından Kuzey Afrika’dan “Arap Baharı” adı altında başlatılan operasyonun geleceği noktayı hesaplayamadık. Libya, Cezayir, Irak, Mısır derken ateş topu sınırımıza gelip dayandı.

Halbuki, bir zamanlar“Komşularımızla sıfır sorun” diye yola çıkmıştık...

Şimdi, sorunsuz komşumuz kalmadı!

 

Dün en iyi dost olduğumuz Suriye ile düşman olduk.

Bu yüzden bir Rusya ile bir ABD ile flört eder duruma düştük.

Ne yapacağımızı bilmez bir haldeyiz!



Herkes çok iyi biliyor ki, bu sürecin altında Büyük İsrail projesi yatıyor.

Bunu görmemek için kör olmak lazım!..

***

Sadece yanlış Suriye Politikası yüzünden bile milletçe dengemiz bozuldu!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 Milyon Suriyeli’nin ülkemize geldiğini söyledi.

İşçimize, memurumuza, emeklimize hak ettikleri zam yapılamazken onlara Milyarlarca dolar para harcadık.

Bütün şehirlerimizde başımızı nereye çevirirsek bir Suriyeli görmeye başladık.

Onların şımarık ve görgüsüz hallerinden milletçe rahatsız olduk. Ancak bu da yetmiyormuş gibi, onların terk ettikleri topraklarda şimdi bizim çocuklarımız şehit olmaya başladı.

 

***



Mısırlı Esma’nın mektubunu dinlerken ağlayanların, İdlip Şehitlerinin ardından 48 saat sonra kameralar karşısında gülmeleri milletin nefretini kazandı.

 

Yandaş medya,bu tabloyu ne kadar şirin göstermeye çalışırsa çalışsın, bu ayıp örtülecek gibi değil.



Medyanın tek ses olması ile birlikte halkın nabzı sosyal medyada atıyor artık...

Gözyaşlarının sel olduğu, sosyal medyada gazetelerin yazamadığı, televizyonların söyleyemediği söyleniyor.

 

***

 

Şimdi bir fıkra aklıma geldi.



Bektaşi'ye sormuşlar:

- Zamanla çok oy alan partilere sonunda ne olur?

Bektaşi:

- Dakka dukka olur, demiş.

Çevresindekiler pek anlamamışlar.

Bektaşi'ye tekrar sormuşlar:

- Yahu nedir şu dakka dukka?

- Boş çuval demektir, içi boşalan çuval dik durmaz ve dakka dukka diye ses çıkarmaya başlar, demiş Bektaşi



Geldiğimiz nokta bu, bilmem anlatabildim mi?